SAHİLDE
Sahille Deniz gibi olmalıyız, Uzaktan bakanlar bir görmeli birbirimizi. Olur ya sen dalgalandığında, Parçalamalısın kaya gibi yüreğimi. Sonra çekilmelisin mütemadiyen. Ben sana akmalıyım, Tane tane kum kum, Önce bulanırız birbirimize, Durulur berraklaşırız gitgide. Reklamlar

KIVIRIMLAR
Ahh şu aklım, Ne yazık ki aptal değilsin. İçine milyarda bir şüphe düştüğünde Nasılda saat gibi kuruluyorsun içimde. Zalim düşün, basit ol dedikçe, İnceliyor sivriliyor, Tükenmez kaleminin uçları. İlk defa mı söylendi, Bu nahoş sözcükler, Yoksa yazılan kitaplardan mı alıntı.

KIVIRIMLAR
Ahh şu aklım, Ne yazık ki aptal değilsin. İçine milyarda bir şüphe düştüğünde Nasılda saat gibi kuruluyorsun içimde. Zalim düşün, basit ol dedikçe, İnceliyor sivriliyor, Tükenmez kaleminin uçları. İlk defa mı söylendi, Bu nahoş sözcükler, Yoksa yazılan kitaplardan mı alıntı.
MUTLAKİYET
Güneşin altında aşık oldum aslında her gün aşık olmak isterim bir tutam saçına aşk tazelenmeli her gün kırmızıya bürünmeli akan kanımda ardı ardına ketler vura vura vicdanıma, aklıma tıkandım kaldım bir başıma.
MUTLAKİYET
Güneşin altında aşık oldum aslında her gün aşık olmak isterim bir tutam saçına aşk tazelenmeli her gün kırmızıya bürünmeli akan kanımda ardı ardına ketler vura vura vicdanıma, aklıma tıkandım kaldım bir başıma.
GALA
Eylül’ün bitmeyen telaşı, erimiş saatler gibi yorgun Dünya’nın da yakasına gece çökmüş, biraz da durgun. Işığı görünce bir daha hiç unutmazdı kuzgun. Maviydi masmaviydi gözüme değen, bu ilk bozgun. Portrait of Gala with Rhinocerotic Symptoms, 1954 – Salvador Dali
GÖNDERİLMEMİŞ MEKTUPLAR VOL.8
Merhaba, Nasılsın. Halbuki cevapsızlık ne kadar belirgin bir yanıtken, bak hadi hayal gücüyle varsayayım biraz… Kuvvetle muhtemel Güneşin alabildiğine ısıttığı kuzey yerkürede, denizden karaya esen meltemin bedenini okşadığı, serin bir akşam üstü balkonunda denizi, gökyüzünü, dünyayı, kendini dinliyorsundur. Aklında yarının
GÖNDERİLMEMİŞ MEKTUPLAR VOL.8
Merhaba, Nasılsın. Halbuki cevapsızlık ne kadar belirgin bir yanıtken, bak hadi hayal gücüyle varsayayım biraz… Kuvvetle muhtemel Güneşin alabildiğine ısıttığı kuzey yerkürede, denizden karaya esen meltemin bedenini okşadığı, serin bir akşam üstü balkonunda denizi, gökyüzünü, dünyayı, kendini dinliyorsundur. Aklında yarının
SİZİ RAHATSIZ ETMEKTEN NEFRET EDİYORUM
Diyorsun ki, Faydası yok bu gelişin, Karanlık yavaş yavaş, diyorsun, derinleşiyor. Beden zayıflıyor, diyorsun, yavaş yavaş. Bunca sene, diyorsun, çalış uğraş, Sonunda ilk günden zor bir hale düş. İşte zaman her geçen günden daha kudretli, Alt edilmez gibi görünür davasında.
SİZİ RAHATSIZ ETMEKTEN NEFRET EDİYORUM
Diyorsun ki, Faydası yok bu gelişin, Karanlık yavaş yavaş, diyorsun, derinleşiyor. Beden zayıflıyor, diyorsun, yavaş yavaş. Bunca sene, diyorsun, çalış uğraş, Sonunda ilk günden zor bir hale düş. İşte zaman her geçen günden daha kudretli, Alt edilmez gibi görünür davasında.
DUYGU
Biliyorum; düşünmek fütursuz ve pervasızca hatta yasak, farkındayım. Biliyorum; insan isterse her şeyi çok merak ediyor. Biliyorum; insan çok aldatıyor, ağlatıyor, kanatıyor, umursamıyor, korkuyor, korkutuyor… Biliyorum; hiç bilmedik bir cisim yaklaştığında ister istemez önce yanan canını kurtarıyor. Ve biliyorum;
DUYGU
Biliyorum; düşünmek fütursuz ve pervasızca hatta yasak, farkındayım. Biliyorum; insan isterse her şeyi çok merak ediyor. Biliyorum; insan çok aldatıyor, ağlatıyor, kanatıyor, umursamıyor, korkuyor, korkutuyor… Biliyorum; hiç bilmedik bir cisim yaklaştığında ister istemez önce yanan canını kurtarıyor. Ve biliyorum;